Savaş, savaş, savaş :((

Çocukken tarih kitaplarında, ansiklopedilerde veya gerçek anlatım hikayelerinde okuduklarımızı içinde bulunduğumuz dönemde yaşayacağımı hiç tahmin bile edemezdim. Ama ne yazık ki çok sevimsiz bir dönem içinde yaşıyoruz.

Önce iki senedir süren ağır bir pandemi dönemi içindeyiz. Hafiflese bile hala bitmedi ve maalesef hala bu melun hastalıktan vefat edenler var. Hemen her ailede uzaktan veya yakından birileri vefat etmiş durumda. Hatta komple yok olan aileler bile var. İlk başlarda aşı, ilaç gibi önlemler bilinmediğinden ve bağışıklıklar çok düşük olduğundan vefat sayısı çok daha fazlaydı elbette. Bazı karşıtların aksine ben aşının etkisine inanıyorum, hatta anne ve babamın, ağabeyimin bu sayede kurtulduklarını düşünüyorum. İki senedir bu hastalıkla savaşıyorduk bütün dünya olarak.

Pandemi beraberinde, bütün dünyayı sarsan bir ekonomik krizi de getirdi. Ülkemiz de bundan nasibini aldı. Ekonomik açıdan çok zorda olan insanlar var. Pandemi başında yeni bir iş kurmuş olanlar, yeni işe girmiş olanlar, mevcut işi duranlar ve kapanmak zorunda olanlar. Netice olarak ekonomik kriz ile herkes kendi payınca savaşmaya başladı. Tam bunları bir sindirme aşamasına gelmek üzereydik ki, Rusya Ukrayna’yı işgal etti.

Bir bu eksikti, di mi? Rusya böyle bir askeri operasyon yapınca karşısında Avrupa, NATO ve ABD hareketlenmeye başladı. Açıklandığı kadarı ile batı devletleri Ukrayna’ya fiilen asker vs göndermeyeceklerini belirtiyor, ama korkmamak mümkün değil. Fiilen orada olmasalar da, cephane, erzak ve insani yardımda bulunuyorlar. Gelen görüntüler ise yürek burkan görüntüler. Aynı Suriye’den gelen görüntüler gibi.

Son bir aydır moraller çok bozuk anlayacağınız, bir de bunların üstüne bizim delikanlının sınav stresi var. Ne kadar büyük bir stresmiş bu. Kuzum elinden geldiği kadar çalışıyor, heyecanlanmazsa, stres hataları yapmazsa iyi şeyler olabilecek gibi ama… Allah emeklerini boşa çıkarmasın ne diyeyim 🙂

Moraller bozuk olunca çalışmalarım da çeşitlendi. Gül ağacı kökünü işlemeyle başladım, farklı toka modellerini üretmeye başladım, en son da taşları işlemeye başladım. Arada polimer kilden küpeler de yaptım. Biraz daha üzerinde çalışmam gerek ama çıkan sonuçlar bence hiç de fena değil. Kendimce oldukça amatörce de olsa bu dönemde yaptıklarım kafamı dinç tutmamı sağladı diyebilirim. Aşağıda bir kaç tane örnek paylaşacağım. Satışa hazır olanlara da ekleyeceğim bunları.

Yayım tarihi
Birden olanlar olarak sınıflandırılmış